Dilinim



Dilinimi tanımlarken, kalitesini ve kristalografik yönlerini de vermek gereklidir. Dilinimin kalitesi için; mükemmel, iyi ve zayıf gibi terimler kullanılır. Dilinimin yönü ise kübik {001}, oktaedral {111}, romboedral {101 1 }, prizmatik {110} veya pinakoidal {001} gibi dilinimin paralel olduğu formun adı veya indisleri ile ifade edilir.


Galenit ise, 3 yönlü dilimlenmeye güzel bir örnek teskil eder. Minerallerin dilimlenme dereceleri mükemmel, iyi, zayıf ve kötü sıfatlarıyla tanımlanır. Jips ve mikada dilinimler mükemmeldir. Kalsit ve hornblendde dilinimler iyidir. Olivinde ise dilinim zayıftır. Kuvarsta ise dilinim kötüdür.

Yapısal olarak birbirine benzeyen mineraller dilinim özellikleriyle birbirlerinden ayırt edilebilmektedir. Galenit, arjantitten, kalsit de aragonitten dilinimleri sayesinde ayırt edilebilir. Galenitte dilinimler küp yüzeyinde (1 0 0) 3 doğrultuda olduğu halde, arjantitde bu özellik yoktur. Kalsit ile aragonit aynı kimyasal bilesime (CaCO3) sahip olduğu halde, kalsit 3 doğrultuda (1 0 `1 1) yüzeyine paralel olarak dilimlenebildiği halde aragonit yalnızca 1 doğrultuda (0 1 0) yüzeyine paralel olarak dilimlenir.
Dıs şekilleri ve renkleri ile birbirine çok benzeyen amfiboller ve piroksenler karakteristik dilinimleri sayesinde kolayca birbirlerinden ayrılırlar. Amfiboller (hornblend) 56o - 124o lik dilinim acıları gösterirken, piroksenler (ojit) 87o - 93o lik acılarla dilinim gösterirler. Bundan dolayı dilinim izleri amfibollerde kafes seklinde, piroksenlerde ise kare kafes seklinde görülür.
Bir mineralde dilinim varsa, genellikle çok sayıda dilinim yüzeyine sahiptir ama bunların çoğu genelde birbirine paraleldir. Birbirine paralel yüz dilinim yüzeyi tek bir dilinim yönü olduğunu gösterir, çünkü bunların hepsi aynı zayıf bağ zonuna paraleldir. İki ya da daha fazla dilinim yönü olan minerallerin, büyüteçle bakıldığında, genellikle "merdiven basamağı" görünümü vardır.
Mineraller konusunda deneyimli olmayan biri için dilinim ile kristal yüzlerini birbirinden ayırdedebilmek zor olabilir. Sonuçta her ikisi de düz ve düzlemsel yüzeylerdir. İki ipucu aradaki ayrımı anlamayı kolaylaştırabilir:
(1) Eğer bir mineralin dış yüzeyinde donukluk veya alterasyon var ise kristal yüzeyler donuklaşmış veya mat olacaktır; eğer dilinim yüzeyleri varsa, bunlar genellikle yakın geçmişte oluşmuştur ve daha az değişmiş olacaklardır.
(2) Eğer birbirine paralel çok sayıda yüzeyler var ise bunlar büyük ihtimalle dilinim yüzeyleridir.
